Rate this post

Günümüzdeki gözde meslekler arasında yerini alan çevirmenlik iki farklı şekilde yapılabilmektedir. Bunlardan birincisi bireysel olarak yapılan çevirmenlik diğeri ise çeviri işlerinin yoğun ve sıkı bir şekilde gerçekleştirildiği İngilizce çeviri bürolarıdır. Bu bürolar bünyelerinde pek çok çevirmeni barındırarak dil konusunda çeşitlilik sunarlar.

Söz konusu çevirmenler ise teknik konulardan edebi metinlere, simultane çevirilerden ardıl olanlara kadar pek çok ayrı alanlarda yazılı ya da sözlü şekilde çeviriler yaparlar. Çevirmenlerin büyük bir çoğunluğu bürolarında masa başında oturarak mesleklerini icra ederken; sektörde ev, okul ya da işyerlerinden freelance olarak çalışan serbest çevirmenler de yer almaktadır.

Serbest çevirmen yani diğer bir deyişle freelance tercüman, herhangi bir kurumun adı altında çalışmaksızın ev, iş ya da okuldan veyahut dünyanın herhangi bir yerinden internet sayesinde serbest olarak çeviri mesleğini icra eden kişilere denmektedir. Bu çeviride çalışma saatleri ya da ofiste bulunma gibi zorunluluklar olmadığından ötürü serbest yani freelance çevirmenlik şeklinde adlandırılmıştır.

Çeviri sektörüne ülkemizden şöyle bir bakıldığında; ülkemizde en çok İngilizce tercüme yapıldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Peki, ülkemizde en çok İngilizce çeviri tercih edilirken, bu çeviri hizmetini sunan çevirmenlerin en fazla dikkat etmesi gereken noktalar nelerdir?

İngilizce Çeviri Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Anadilinizde hakim olduğunuz becerilerinizi sürekli olarak geliştirmeye devam edin: çeviri yapacağınızda başka bir dili bilmenizin yanında öncelikle kendi anadilinizi geliştirmeniz büyük önem arz etmektedir. Eğer anadilinize hakim olmadan bir çeviri yapmaya başladıysanız, yabancı dilde yer alan bazı materyalleri kendi dilinize çevirirken sorunlar yaşayacağınız ve ortaya pek kaliteli olmayan içerikler çıkabileceği ihtimalini her zaman göz önünde tutmanız sizin yararınıza olacaktır. Bunun temel sebebi de yabancı dildeki materyalin anlaşılarak kendi dilinizde gerektiği şekilde ifade edilememesinden meydana gelmektedir. Sonuç olarak ise; çeviriyi okuyan kişi için bu çeviri pek bir anam ifade etmeyecektir. Yani; kendi dilinizde daha kendinizi doğru düzgün şekilde ifade edemezken başka bir dilde inşalar arası iletişim kurmaya çalışma sorumluluğu almak akıllı bir insan işi değildir.

Dil hayırsızdır: eğer yabancı bir dil üzerinde bilgi ve beceri birikimi sağladıysanız asla bunları taze tutmaktan ve geliştirmekten vazgeçmeyin! Dillerin konuşulmadığı zaman çok kolay bir şekilde unutulduğu bir gerçektir. Yabancı dil de kullanmadığınız kalıplar, kelimeler, bağlaçlar ya da dilbilgisi ögeleri varsa bunları tekrardan kullanmaya çalışın. Bununla birlikte dile her zaman için gelişen bir olgudur. Sürekli bir şekilde gelişmeleri takip etmeniz ve çeviri tekniklerini uygulamanız sizin yararınıza olacaktır.

Birbirinden farklı diller edinmeye çalışın: birbirinden farklı diller önem teşkil etmektedir. İlk zamanlarda elbette ki uzmanlaşmak istediğiniz dilin üzerinde yoğunlaşmanız gerekmektedir. Ama farklı diller üzerinde de yetkinlik kazanmak sizin için bir ayrıcalık olacaktır.

Çeviriye başlamadan önce mutlaka bir alan taraması gerçekleştirin: çeviri yapacağınız konu ile ilgili fikir sahibi olabilmek için bir alan taraması yapmanız, eğer konu hakkında hiçbir fikir sahibi değilseniz ya da çok az bir bilginiz bulunuyorsa hayati bir önem taşımaktadır. Böylece çevireceğiniz içerik daha kaliteli bir ürün olarak karşımıza çıkacaktır.

Çeviri yapmayı istediğiniz bir alanı uzmanlık alanı olarak belirleyin: çeviride hangi alanda uzmanlaşmak istediğinize karar verin. Sözlü çevirmen mi yoksa yazılı çevirmen mi olmak istiyorsunuz bunu belirleyin. Hatta simultane çeviri, ardıl çeviri, diyalog çevirisi, edebi çeviri, hukuki çeviri, altyazı dublaj çevirisi, bilimsel çeviri, teknik çeviri gibi çevirinin alt dallarından bir tanesini seçerek profesyonel olarak çalışmak istediğiniz alana yoğunlaşarak ingilizce çeviri tekniklerinizi geliştirin. Çünkü her alan kendi kulvarında titizlikle çalışma gerektirmektedir.